MLM-Network Hakkında
GOOGLE'a var da bize yok mu?
-GOOGLE GEÇEN SENE ALDIĞI REKLAMLARDAN 4 MİLYAR USD NET KAR ELDE ETTİ, PEKİ HERHANGİ BİRİSİ SİZİ ARAYIP, BUYURUN KAR PAYINIZI ALMAYA GELİN, BU ARADA BİR DE ÇAYIMIZI İÇERSİNİZ DEDİ Mİ?
-PEKİ TÜRKİYE'DEKİ ULUSLARARASI HİPERMARKETLERİN YİNE GEÇEN SENE NET 4 MİLYAR USD'YE YAKIN KAR ETTİĞİNİ VE BUNU ARALARINDA PAYLAŞTIKLARINI AMA BİZE BU PARADAN BİR YEMEK BİLE ISMARLAMAMALARINA NE DEMELİYİZ?
NE HAKKIMIZ VAR GELİRLERİNDEN PAY İSTEMEYE, ADAMLAR KURMUŞLAR DÜZENLERİNİ Mİ DİYORSUNUZ.
O ZAMAN HOŞGELDİNİZ,
BİRAZ VAKİT GEÇİRELİM
SONRA YİNE SORGULARIZ BU KONULARI.
SONUNDA GELDİN MLM
Şu sıralarda Harward'da da ders olarak okutulmaya başlanan, dunyada milyarlar ve ülkemizde de yüzmilyonlarca dolarlık cirosu olan Network Pazarlama Sektörü Sistemini (Multi Level Marketing, Çok Katlı), üretici, satıcı, tüketici ve ekonomi açısından, sebebiyle, sonucuyla ve geleceğiyle beraber iyice irdeleyelim istiyorum.
Sadece biz, hepimiz Google'da arama yaptığımız için 4 milyar USD net kar elde etti geçen yıl Google demiştik.
Yani sonuçta bizim Google'ı çok tercih etmemizden dolayı Google'da çok reklam alarak büyük kazanç sağladı ama bu kazancı alırken ona destek veren sevgili ortaklarını, yani bizleri unuttu.
İyi haber!!! Bundan böyle arama motorumuzu seçerken bize ödeme yapıp yapmadıklarına ve Networking sistemi içinde çalışıp çalışmadıklarına dikkat edeceğiz ve tabi ki kullanım karşılığında bizim tercihimizle yarattığımız değerden de pay alacağız. (üstelik google'dan vazgeçmeden)
Yedi Bitirdi Beni Bu Reklamlar
Her gün, her bir yandan, reklam yağmuruna tutuluyoruz. Mail kutularımız doluyor, gereksiz zamanlarda çok gereksiz sms'ler geliyor cep telefonlarımıza.
Yine iyi haber; artık bedavaya reklam okuma devri de bitiyor. Değerli vakitlerimizi verip reklamları okuyacaksak eğer, bunun karşılığını da almamız gerekmez mi sizce de ve şüphesiz alacağız tabi ki. Sadece bizim baktığımız reklamlardan değil bizim sisteme kattığımız arkadaşlarımızın, eşimizin, dostumuzun baktığı reklamlardan da para kazanacağız.
Klasik yöntemlere fazlaca alışmış şirketlerin yöneticileri, bundan böyle bizim Network ağı şeklinde yayılıp güruh halinde üye olduğumuz yerlere para ödeyeceksiniz. Biz karşılığını alacağımızı bildikten sonra üye olunan yerler vasıtasıyla bize gelen reklamları son satırına kadar okuyup, resimlerini de son pixeline kadar hafızamıza yerleştiririz. Buna ek olarak da fayda gördüğümüz reklamdaki ürüne veya hizmete karşı da doğal olarak bir sempati oluşur zaten bünyemizde. Korkmayın başka başka mail adreslerinden hesap açılıp reklamlar aynı kişi tarafından çok defa tıklanamaz çünkü para sadece vatandaşlık numarasına göre ödeniyor. Yani bir kişi aynı anda bir defadan fazla aynı konu için para alamayacak. Üstelik reklamlarınızı profil ve tercihlerin sürekli güncellenildiği bu sitelerden faydalanarak sadece hedef kitlenize gönderme şansınız olacak bundan böyle. Görünen o ki sizin içinde bizim içinde faydalı bir durum oluşmaya başladı sonunda. Bundan böyle, konu para ise, kapital ise, sürekli daha fazla zengin olmaksa, lütfen oyunu da kuralına göre oynayalım. Bence hemen Network Marketing konseptine göre yapılanan firmaları örnek alın ve stratejinizi buna göre yapılandırın artık. Yoksa bir gün oyunun kurallarını değiştirdiğimizi anlayacaksınız ama sizin için geç olacak. Nasıl mı değiştireceğiz kuralları? Unuttunuz galiba sizlerin esas patronları bizleriz çünkü bizden kazandığınız paralar sizlerin maaşlarını ödüyor, gelirlerinizi bu sayede ediniyorsunuz. O zaman yeterince söz hakkımız da vardır değil mi?
Hayatın Her Dalında MLM
Sadece reklam konusu değil, temizlik, kozmetik, tekstil ürünlerini kullanmamızın ve hipermarketlerden aylık yüzmilyonlarca alışveriş yapmalarımızın birilerine sürekli bir şeylerin bedelini ödemelerimizin bize ekstra ne gibi bir maddi faydası var?
Çok şükür kazın ayağı öyle değilmiş diyebileceğimiz günler geldi artık . Artık yeni Networking Sistemi içinde yapılanan firmaları seçerek bu secimimiz, tüketimimiz ve tavsiyelerimiz sayesinde seviyeli olarak artış gösteren bir gelirin sahibi olabileceğiz.
Bir gün çalışmak istemesek de o güne kadar yaptığımız çalışmanın karşılığını hayatımızın sonuna kadar alabileceğiz. Hatta bir periyod içinde yaptığımız çalışmanın karşılığını miras bile bırakabileceğiz gelecek nesillerimize.
Nasıl Adapte olabileceğiz?
Kendimizi bir an önce bu ilginç duruma adapte etsek iyi olacak. Gerçi 15 yıl önce ABD deki bir arkadaşımızla görüntülü olarak iletişim kurabileceğimizi veya eskiden bir odaya sığmayan bilgisayarların 1000 kat güçlü teknolojisinin artık cebimizde taşıdığımız akıllı telefonlarda mevcut olacağını söyleselerdi o zaman da bu söylenenlere inanmak çok güç olacaktı.
Hipermarketler, biraz yavaş lütfen...
İnternetin yaygınlaşması sebebiyle Çok Katlı Pazarlamanın önü açılmıştır dostlar. Kimse her şey değişirken ticaret formatlarının aynı kalmasını beklemesin. Bir an önce avantajlı pozisyondayken bu yeni sisteme adapte olalım. Bu vasıtayla bugün ülkemize gelip mahalle bakkallarımızın, kasaplarımızın ve diğer esnafımızın kapanmasına sebep olan, yerli hipermarketlerimizi de satın alan, büyükşehirlerdeki her yeri ama her yeri alışveriş merkezi yapan 'denizden babam çıksa yerim' mantığındaki, çalışanları her daim yorgun ve mutsuz olan dünya devi uluslararası hipermarketler de bir an önce bu yönteme daha hızlı adapte olabilsinler. Stratejilerine de bizim faydamıza göre çeki düzen verebilsinler bir an önce. Zaten onlar her şeyin farkındalar sadece bu uyanış ne zaman olacak diye beklemekteler. O güne kadar biz daha ne kadar böyle kar'ı paylaşmadan devam edebiliriz diye de ellerini ovuşturuyorlardır şu sıralarda muhtemelen.
NE İSTER NETWORK, NASIL BİR ŞEYDİR?
Network marketing sistemlerde yani uzmanların geleceğin ticaret formatı dediği sistemde, çalışan şirketler müşterilerinin de para kazanmasını ve dolayısıyla da kendi kazançlarının artmasını hedeflemektedirler. Çünkü üyelerine (müşterilerine) kazandırmalılar ki kendileri de kazanabilsinler. Bu yüzden müşterilerine yeni katılımcılar bulması için sınırsız destek sunarlar. Network marketing sistemde yayılım muhteşemdir. 2 katılımcı bile bulmanız sizin adınıza çalışacak 3 kişi demektir, 2 üyeniz ve siz. Bu 2 üyeniz de kazanmak isteyecektir ve kendilerine katılımcılar arayacaktır, buldukları da aynı şekilde katılımcılar arayacaklardır. Sonuçta alt grubunuz büyüyecek, bu grubun gücünü kullanıyor olacaksınız. Network marketing şirketleri çok reklam yapmaz, ancak ürünleri son derece kaliteli olmak zorundadır. Çünkü bu şirketler üyeleri ile büyür, üyeler de kendi çevrelerine ürünleri önererek tanıtımını yapar.
PONZİ NE PİRAMİT NE; MLM NE??
Burada Network (Multi Level, Çok Katlı) Pazarlamayı eski ponzi veya piramit sistemleri ile karıştırmamak gerekir. Ponzi ve Piramit (ülkemizdeki Titancılar örneği) yasadışıdır ve sadece sistem içindekilerden maddi gelir elde ederek büyür. Para ortaya konur ve gözler önünde seviyeye göre pay edilir. Dışarıdan maddi gelir elde edecek bir mal yada hizmet yoktur ortada. Ayrıca büyük bir gizlilik sözkonusudur. Bu eski kötü örneklerden günümüze gelen bir eleştiri de ben üstümdekine niye kazandırayım konusudur ki bugün her türlü işte üstümüzde birileri olduğu ve birilerine para kazandırdığımız gerçeğini unutanlar tarafından öne sürülmektedir genellikle. Sizin kendi alt yapılanmanızı olusturmanız ve bunu çoğaltmaya çalışmanızdır önemli olan. Peki ben yapılanmanın altlarındaysam ya piyasa bu ürüne, satıcıya ya da tavsiye edene doymuşşsa diyebilirsiniz. Tam da burada Çok Katlı Pazarlamayı artık bundan böyle piyasada pahalı olan ve çok tutulmayan bir ürünü eş, dost, hatır, gönül işi ile satmaya çalışma işi olarak değil, tüm sektörlerde gümbür gümbür gelen geleceğin ticaret formu olarak görmemiz gereklidir. Tabi ki seçimimizi yaparken kaliteli, kendini yenileyen, ürün çeşitliliği olan firmalarla çalışmamız her açıdan faydalı olacaktır. Farzedelim bir firma bizim için kazançlı değil her an sektör veya firma değiştirebiliriz. Ya da duruma göre bir kaç firma ile de beraber çalışabiliriz. Sonuçta bizim çok sermaye bağlamadığımız özgür bir iş hayatımız var.
NE YAPACAĞIZ?
Bundan sonra Network sistemi içindeki şirketler ile çalışmaya özen göstereceğiz demek ki. Artık biz, domain adresi satma pazarına da, reklam, arama motoru, kozmetik, gıda, tekstil, emlak çok yakında sigortacılık ve kredi satma işlerine de sonuna kadar gireceğiz. Daha da durmayıp gelecekte her türlü işe de burnumuzu sokacağız network marketing'le beraber, duyurulur...
KİMLER ÇALIŞABİLİR?Network marketing sistemde çalışmak her kişiye uygundur; çalışan, emekli, öğrenci, ev hanımı vb... Network marketing ile uğraşmak günlük işlerinizi aksatmaz, istediğiniz kadar çalışırsınız, evde ek iş yapabilir, kendi patronunuz olursunuz derler ya:) Çalışma saatleri bağlayıcı değildir, kazancınız aktif olmanıza bağlı olarak artar. İşini ciddi yapanlar her işte olduğu gibi network marketing sistemde de üstün başarı gösterir hem de beklentinin üzerinde geliri olur. Ek iş olarak başlamış ancak gelirini yüksek bulduğu için tüm eforunu bu işe yönlendirenler hatta işyerlerini tasfiye ederek bu işi yapan işadamları vardır.
POZİTİF DOKUNUŞLAR...
Bu sistemde çalışırken, konunun sadece parayla alakası olmadığını içine girdikten sonra daha rahat anlayabileceksiniz. Çekilen ekonomik sıkıntılar, giderek düşen alım gücü ve artan iş saatleri sarmalı derken bu sistemi taşıyıp dokunduğunuz karşınızdaki insanda yaratacağınız en ufak bir olumlu bir ekonomik gelişme sizi çok mutlu edebiliyor ve yaptığınız işten gurur duymanızı sağlıyor. İşte tam da burada insanların hayatlarına pozitif dokunuşlar yapabilmeyi, buradan başlatmak istiyorum. Bir nevi yeni balık tutma metodlarını göstermeye çalışmak yoluyla.
Bir müddet önce sadece kozmetik alanında gördügümüz 'network pazarlama' yöntemi artık hayatın her dalında yer almakta ve alacak. Bizde birbirimizi destekleyerek bu sisteme bir an once adapte olup buzdağının görünen yüzünde yerimizi almalıyız, susuzluk çekilmeden su kuyusu kazan öncü gurupta olmalıyız.
İSTATİSTİKLER GERÇEKTİR...İNSANLARIN EĞİLİMLERİ GERÇEK...ZAMANLAMA GERÇEK
Network marketing patlama noktasındadır.
Kariyer para kazanma ezberlerinizi bozun
Bir süredir önemli bir proje nedeniyle çok değişik yaş, tecrübe, eğitim ve seviyede çalışanla yoğun görüşmeler yapıyorum. Bu süreç benim için adeta bir laboratuvar deneyi gibi oldu. Bir kez daha fark ettim ki hem çalışanların, hem de ailelerinin kafasında neredeyse standartlaşmış bir "kariyer ve para kazanma ezberi’’ var. Çoğu genç ve onların yakınları için "temel yaşam sorumluluğunu yerine getirmek", "gelecek için gereğini yapmak’’; "ücret bazlı, güvenli bir iş bulmak ve işe girmekle" neredeyse özdeşleşmiş. Eskiden iyi bir eğitim geleceği garantilemeye yeter diye düşünülürken, bu şimdi artık uzun soluklu ve ücret geliri olabilecek bir işe kapağı atmakla yer değiştirmiş. İnsanlar var gücü ile bir yüksek okul bitirip, büyük bir şirkete veya devlet dairesine girmek ve bir ücrete bağlanarak, neye yettiği bilinmeyen emeklilik maaşına hak kazanmak üzere çabalıyorlar. Kurslara gidiyorlar, sınavlar geçiyorlar. Hedefler tutturup, performans ölçümleri için kendilerini paralıyorlar! Hem de hiçbir sosyal yaşamları kalmamacasına çalışarak. Aşağıda Tüm Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alphan Manas’ın bir yazısında anlattıklarını aktarıyorum: “Las Vegas’tan New York’a uçarken havayolu Delta olunca, yol boyunca bir bayan kabin memuru ile sohbet ettim. Kendisi 55 yaşında, 5 çocuğu var. Tam 35 yıldır Delta’da kabin memuru olarak çalışıyor. Washington eyaletinde oturuyor. Genelde tüm uçuşlarına Delta’nın Salt Lake City merkez hub’ından başladığı için, evinde kaldığında, bu hub’a 4 buçuk saat süren yolculukla (İstanbul-Londra seferinden 35 dakika daha uzun) ulaşabiliyor. Bazen çok yorgun olduğu için eve dönemiyor. O yüzden 7 kabin memuru arkadaşıyla Salt Lake City’de ev kiralamışlar; sadece yatmadan yatmaya gitmek için. Ayda net 100 saat havada kalma süresi var. Yerde geçirdiği süre ve eve gidiş gelişte havada kaldığı süre için para kazanamıyor. Yılda eline net 30 bin USD geçiyor. Bu da bugünkü TL/USD çevrimi ile aylık 3 bin 300 YTL’ye karşılık geliyor. Aldıkları ücretlerin 80’li yılların seviyesine indiğini (ben ABD’de 1987 yılında ilk işe girdiğimde yılda 36 bin USD elime net geçiyordu) ve özellikle iflas koruma programı sonrası emeklilik ikramiye haklarını da kaybettiklerini söyledi. Gülüyordu, hatta zaman zaman kahkahalar da attı. 10 yıl daha çalışıp emekli olacağını, işe başladığından beri her gün 10 USD biriktirdiğini, yıllık belirli bir faiz geliri ile kendi emekli ikramiyesini kendisinin garanti altına aldığını söyledi. THY’de aynı kıdemde olan kabin memuru, Delta’da aynı seviyedeki kabin memurundan yüzde 25 civarında daha az maaş alıyor. Yani arada hem önemli bir fark yok (hele Satın Alma Paritesi devreye girerse fark yok diyebiliriz), hem de THY’de emekli maaşı konusunda bir de devlet güvencesi var. Peki ABD’de yaşayan ve 65'inden önce emekli olmayı düşünmeyen 55 yaşındaki bir kabin memuru ile Türkiye’de aynı koşullarda çalışan, ama 20 yılını doldurduğunda bir an önce emekli olmayı düşünen, buna rağmen hayata ve işine ABD’deki kabin memuruyla aynı güçle sarılmadığı yüz ifadesi ve her tavrından belli olan kabin memuru arasında ne fark olabilir? Erken emekli olma isteği, ABD ve benzeri ülkeler (Fransa tabii ki hariç, çünkü onlar acaba yılda nasıl daha az çalışırız ve nasıl daha çok tatil yaparız derdindeler) ile Türkiye arasındaki temel yaklaşım farklarından sadece biri. Bu durum, ülkenin ileride içinden çıkamayacağı sosyal güvenlik sorununun da en büyük tetikçisi oluyor. Ayrıca, erken emekliler, çok düşük emekli aylıkları ile yaşadıkları için tüketime, dolayısıyla ekonomiye de katkıları fazla olamıyor. Bu kısırdöngüden kurtulmak için çok çalışmamız gerekiyor. Ayrıca, kendi özgüvenimizi geliştirmemiz ve daha sabırlı olmayı öğrenmemiz gerekiyor.” Yani gelecekte para kazanmayı “sabit ve güvenli ücret” yolu ile mümkün kılacağını düşünenler, giderek daha çok çalışmak, fakat daha az kazanmak sarmalına hazır olmalılar. Emek de tıpkı diğer ürün ve hizmetlerde olduğu gibi, arzı arttıkça, kalitesi artsa bile giderek düşen eğilimde olacak. Öyle olmaya başladı da zaten. Yaşam temposunu bu şekilde gerçekleştirmek isteyenler için sorun yok. Ya peki servet kazanmak, birikim, yatırım yapmak isteyenler, gelirlerini dikkat çekici şekilde arttırmak isteyenler ne yapacaklar? Yeni iş modellerine, yenilikçi alanlara yönlenecekler, birden fazla yoldan para kazanma becerisi geliştirecekler... Gelecek yazımda biraz onlara bakacağız. O zamana kadar sizler de düşünün… Ufuk Tarhan'ın 04.09.2007 tarihinde Milliyet Kariyer sitesindeki yazisindan alınmıştır |
Tıkanan borular, klasik iş modelleri
Geçen yazımda, alışılagelmiş kariyer ve para kazanma hedeflerinin çoğunlukla “sabit ve güvenli ücret” temelli kurgulara dayandığından ve bu ezberin bozulması gerektiğinden bahsetmiştim. Önce, çok basitçe nedenlerini anlamaya çalışalım. Arz artınca ne olur? Rekabet kızışır. Rekabet artınca ne olur? Fiyatlar düşer. Maliyetler de aynı hızla düşmezse, kârlılık düşer. Günümüzde, hem ürün, hem işgücü piyasasında, rekabet ve arz, sürekli ve hızlanarak artıyor. Gelişen teknoloji, daha çok, hızlı ve ucuz üretim, taşıma, saklama, vb. olanaklarını geliştiriyor. Bu da rekabeti kışkırttıkça kışkırtıyor! İşyeri açısından bakınca, yatırımcı, kaçınılmaz fiyat düşüşlerine rağmen sürdürülebilir büyümeyi ve kârlılığı sağlamak için: - Satışları artırmalı ama Artık, herhangi bir ürün ya da hizmeti satmak için, firmaların alışılagelmiş modellerinin, klasik satış örgütlerini, dağıtım kanallarını ve onların maliyetlerini taşıması imkansızlaşıyor. Ürün ve hizmet sattırmak için, firmalar, “Al bu senin maaşın, bu araban, bu masan, bu odan, bunlar da bilgisayarın, benzin paran, sağlık sigortan, tatilin, primin, ikramiyen, vs.’’ demekten, maliyetlerini taşıyabilmekten uzaklaşıyorlar. Diyebilenler de günlük, haftalık, aylık kota, satış baskısı ile tüm sistemi boğuyorlar; kaçınılmaz olarak, ölümüne çalışan, debelenen, mutsuz, gelecek kaygısı içinde bir sürü insan yaratıyorlar. Her geçen gün, alınan ve verilen paralar düşüyor. Gençler borç sarmalında, işverenler kredi darboğazında cebelleşip duruyorlar. Üç kuruş para kazanılıyorsa, onu da yiyecek hal, zaman ve sağlık kalmıyor. Özel hayat diye bir şeyi ara da bul! Peki bu nereye kadar? Tıkanan borular yenilerle değiştirilinceye kadar. Yeni borular, pek çok ülke ve pazarda, “network marketing” ya da “multilevel marketing” diye döşenmeye; içinden ürün, hizmet ve paralar akmaya; kendi zenginlerini yaratmaya başladı bile… Ezberlerinizi bozun ve bu yeni modelleri hızla öğrenmeye bakın. Geleceğin zenginleri oralardan çıkacak. Yeni iş modelleriYeni iş modelleri ve olanakları; bağımsız distribütörlük, çok katlı pazarlama
|